Hamas’la mücadele diye Filistinlileri hedefe koyan Netanyahu kanlı elleriyle kendince bir başarı hikayesi yazmak istiyor ama şuursuz bir zorlamayla hedefe kendisini koydu aslında…Bir yanda katlettiği Filistinli çocuklar, kadınlardan oluşan utanç tablosu, diğer yanda da ölümlerine ve engelli hale gelmelerine neden olduğu kendi askerleri var. Üstelik İsrail bizzat yanlışlıkla kendi askerlerini de vuruyor bir yandan da. Dolayısıyla hem ülkesinin hem de ordusunun karizmasını çizdirdi aynı zamanda. Nitekim o hala gözü dönmüş vaziyette taarruz derken İsrail sokaklarında halkı kendisine öfke kusuyor, El Kassam Tugaylarının direnişi karşısında ağır kayıplar veren ordusu da hafiften “ricat” durumunda…İsrail askeri sözcüsü Daniel Hagari, en az iki tugaydan yedek askerlerin evlerine gönderileceğini ve üç tugayın da eğitim için geri çağrılacağını açıkladı. Yani toplamda 5 tugayın Gazze’den çekilmesi söz konusu… Hatta Gazze’de çok sayıda kayıp veren Golani Tugayı’nın hayatta kalan askerleri çekilme kararını kutladılar.
Evet İsrail bunun savaşın sona erdiği anlamına gelmediğini, yedek askerlerin bazılarının yıl içinde tekrar göreve çağrılabileceğini belirtti ama saha gerçeklerine bakıldığında görüntü çok daha başka… İsrail’in “Gazze’nin kuzeyini kontrol altına aldık, Hamas’ın direnişini kırdık” gibisinden açıklamalarıyla örtüşmüyor. Tam tersi El Kassam Tugayları daha yeni o bölgeden İsrail’e yönelik saldırı düzenledi. Durum İsrail’in anlattığı gibi değil yani…
***
Daha çok da ABD’den İsrail ordusuna kara harekâtından önce danışman olarak gönderilen Felluce kasabı Korgeneral Glynn’in uyarılarıyla örtüşüyor gibi. Ne demişti Glynn:
“İsrailli meslektaşlarıma Gazze kara saldırısının tüm risklerini söyledim ama dinlemediler, sonuca katlanacaklar”
Yapmayın, hata olur, bizim gibi bataklığa saplanırsınız…Ama yaparsanız da kendi bileceğiniz iş yani…
Yine Netanyahu’ya akıl veren ABD’li eski bir istihbarat subayı İsrail ordusu taktiklerinin yanlışlığına değinerek, “Gazze’de İsrail Hava Kuvvetleri’ni denklemden çıkarırsanız Hamas orada bütün İsrail askerlerini öldürür. İsrail askerleri Hizbullah’a karşı savaşa girerlerse telef olur” dedi. Gücü sadece silahsız sivillere yeten gözü dönmüş Netanyahu ve onun güdümündeki MOSSAD dışında herkes gerçekleri ve olacakları biliyor, görüyor açıkçası. Sahadaki gelişmeler de bunları doğruluyor zaten… El Kassam Tugayları birden ortaya çıkıp tankları imha edebiliyor, İsrail askerleri çaresiz kalıyor. Hatta İsrail ordusunda savaşın gerçek yüzüyle karşılaşan profesyonel olmayan askerler daha çekinceli davranıyorlar ve kendilerini bir şekilde harekât, çatışma dışına çıkarabilmek adına psikiyatrik belirtiler göstermeye başladılar. İsrail ordusunun bu durumunu da askeri uzmanlar şöyle yorumluyorlar:
“İsrail’in gerçek gücü ortaya çıktı Gazze’de tutunamıyorlar. Ordunun girmesi önemli değil, küçük de olsa üs bölgeleri garnizonlar kurabildiler mi? Yok. Geri çekilen 5 tugay bir kolordu demektir. Çıkarıp tekrar içeri göndereceğiz demek saçmalık. Tatil köyüne mi gidiyorlar bunlar, orada bir muharebe var, sahadaki birlikler takviye edilir, güçlendirilir ihtiyaçları karşılanır harekât devam eder. Orduyu çekeyim bir iki hafta dinlendireyim söz konusu olamaz. Strateji değişikliği, düşük yoğunluklu savaş da kaybettim demektir zaten. Dolayısıyla bölgesel tehlikeli gelişmeler olabilir.’’
***
Kısacası; Netanyahu’nun kuşattık, kuşatıyoruz dediği de Hamas, İzzeddin El Kassam Tugayları falan değil, Filistin halkı… Yani başlangıçta “HAMAS’ı bitireceğiz, tünelleri yok edeceğiz, rehineleri kurtaracağız” diye kendince hedefler koyan Netanyahu’nun şu ana kadar tek yaptığı çocuk, kadın ayırt etmeksizin Filistinli sivil katliamı… Gelinen noktada da Netanyahu ile ne halkı ne de ordusu arasında senkron tutmadığı açık ve net. Çünkü onlar zafer olarak Netanyahu’nun gitmesini algılıyorlar.
Netanyahu ise savaşı bölgeye yayma gibi daha başka çılgınlıklar peşinde. Hedef gösterdiği 4 ülkeden ikisinde Lübnan ve İran’da da patlamalar oldu nitekim.Yani Gazze’de başarılı olmayan Netanyahu hepten kontrolden çıkmış durumda, ateşe koşuyor…
