Kamusal alan ve kadınların kategorize edilmesi gibi tartışmaların geride kaldığını vurgulayan Yalçın, “Bu tartışmaları, herkesin birbirine karşı hukukunu koruyup saygı duyduğu bir zemine, örgütlülük ve örgütlülüğün oluşturduğu atmosferle Allah ondan razı olsun Sayın Cumhurbaşkanı’mızın vesayete karşı aslanlar gibi dik durarak, asla omurgasını bükmeden, dikliğinden taviz vermeden getirdiği zeminle aşmış olduk. Bu açıdan önemli zamana ve zemine geldik. Bu ülkemiz açısından önemli, dün tartıştığımız sancılardan bugün yaşadığımız coşkulara ulaşmak çok kıymetli.” diye konuştu.
Yalçın, sendikanın, temel hak ve özgürlüklerin teker teker temin edilmesinden teminat altına alınmasına, düne ilişkin korku ve kaygıların geride bırakılmasına kadar birçok süreçte yeri, teri ve imzası olduğunu aktardı.
Kamuda işe alımlardaki mülakat konusuna sıcak bakmadıklarını dile getiren Yalçın, “Biz o günden bugüne kadar aynı cümleyi kullandık, yarın da aynı cümleyi kullanmaya devam edeceğiz. Biz mesleğe yeni alımda mülakat konusunda şerh düşüyoruz ve çekinceli yaklaşıyoruz, bunu sağlıklı bulmuyoruz. İşe alım konusunda insanların adalet duygusunu zedeleyecek bir yaklaşımı doğru bulmuyoruz.” görüşünü paylaştı.
Sendikacılıkta yeni kulvarlar açıp yeni bakış açısı getirdiklerini, onun için toplumda karşılık bulan kitle haline dönüştüklerini anlatan Yalçın, şöyle devam etti:
“Memur-Sen önemli ve kıymetli teşkilatlanma. Milleti hiçbir zaman karşımıza almadık, hiçbir zaman bu ülkenin medeniyetiyle dini, diyaneti ve birikimiyle kavga etmedik, biz milletin kendisiyiz. Biz işimiz, derdimiz millet ve yeniden güçlü medeniyet dedik. Bu açıdan Memur-Sen ailesi bu ülkede değişim, dönüşüm ve yarına ilişkin umudun artması noktasında en kıymetli sivil toplum kuruluşu. 15 Temmuz hain darbe girişiminde Memur-Sen ailesi dirayetli duran ve beklemek yerine inisiyatif alarak sokağa inen ilk harekettir.”
Ortaya koydukları bu duruş ve iradenin ülke ve coğrafya için önemli olduğunu vurgulayan Yalçın, profesör, doçent, doktor, mühendis, imam ve öğretmen gibi Türkiye’nin entelektüel kesiminin oluşturduğu teşkilat olduklarını belirtti.
7 toplu sözleşmenin 4’ünde mutabakat sağladıklarını, 2’sinde mutabakat sağlayamadıkları için hakeme gidildiğini anlatan Yalçın, şunları kaydetti:
“Biz toplu sözleşme hakkını almış teşkilatız. Gerçek bir toplu sözleşme mevzuatı var mı? Hayır. O konuda tartışmamız devam ediyor. Son toplu sözleşmede kısmi mutabakat sağladık. Masada 12 imzamız var, 11 hizmet kolu, bir de genel toplu sözleşme. 11 hizmet kolunda kazanımları imza atarak kayıt altına aldık, kısmi sözleşme yaptık. Genel toplu sözleşmede ise yüzde 25 üzerine çıkılmadığı için ‘Bu rakam imzalanamaz, refah payını içine koymanız lazım.’ dedik ve mutabakatsızlıkla bitti.”
Konuşmaların ardından Memur-Sen Erzurum Temsilcisi Mustafa Karataş, Yalçın’a plaket sundu.
